Hıltların Oluşumu

Eylül 17, 2018 0 ile Sifa-i Ruh

 

Hıltlar insan vücudunda olan ve hayati özelliğe sahip ana unsurlardır. İnsan vücudunda bulunan bu “dört temel hılt” (Humor, sıvı cevher, sıvı unsur, etken sıvı); kan, balgam, safra ve sevdadır.

Bu dört sıvı da kanın içinde bulunur.

Osmanlı Tıbbı bu dört etken sıvı üzerine kurulmuştur. Sağlık bu etken sıvıların dengeli hali, hastalıklar ise bu dengenin bozulmasıdır.

Dört etken sıvı olan kan, balgam, sevda ve safra şöyle meydana gelir;

besin maddesi ağızda çiğnendiğinde ısı ve tükürükle pişip sindirilir, buna birinci hazım denir.

Besinler ağızdan mideye gider ve sıcaklık ve maddelerle bir sindirim de orada olur. Burada besin maddeleri arpa suyuna benzer bir hal almıştır. Buna ikinci hazım yahut keylus denir.

Buradan hazım olunanların bir kısmı bağırsaklara gidip en safı orada emilir, fazlası bağırsaklardan defedilir. Bir kısmı da oradan karaciğere gider, karaciğerdeki üçüncü sindirimdir . Bütün bu sindirilenler karaciğerde pişer, kanda köpük yapan safra olur, kanda tortu yapan sevda (kara safra) olur, kandaki pişmemiş kısım balgamdır, tamamen pişmiş olanı ise kan olur.

Kanın merkezi kalp ve karaciğer, balgamın merkezi beyin, safranın merkezi karaciğer, sevdanın merkezi ise dalak ve midedir.

İnsan sağlığı için çok önemli olan bu dört temel sıvı da belli niteliklerdedir.

 Kan; sıcak ve nemli,

Balgam; soğuk ve nemli,

Safra; sıcak ve kuru,

Sevda; soğuk ve kuru niteliktedir.

İnsan bedeni bu dört temel sıvının etkisi altındadır ve her insanda bu dört hılt bulunur fakat farklı oranlardadır.

Çünkü insanlar yaratılırken bu dört sıvının salgılanma oranı farklı olarak yaratılmışlardır. Her insanda bu hıltlar farklılık taşısa da pratik olarak dört ana gurupta toplanır.

Bunlar; kan hıltı ağırlıklı olanlar, balgam, sevda veya safra hıltı ağırlıklı olanlardır. Osmanlı Tıbbı’nda buna mizaç (yoğrulma) denir. Eğer bir insanda kan hıltı fazla ise ona demevi mizaçlı, balgam hıltı fazla ise balgami mizaçlı, sevda fazla ise sevdavi, safra fazla ise safravi mizaçlı insan denir.

 

İbni Şerif, Yadigar