Yemek Yemede Sünnet

Eylül 14, 2018 0 ile Sifa-i Ruh

Cenab-ı Allah Kur‟an‟da: “Yeyiniz içiniz, fakat israf etmeyiniz.” Diye emretmiştir. (A‟raf:31)
Peygamber (as) israftan, çok yemekten ve haram yemekten men etmiştir.
Yeme içme konusundaki tavsiyeleri kısaca şöyle özetlenebilir:
– “Yemeyi acıkmadan yemeyiniz. Mideyi üçe ayırınız ve doymadan sofradan kalkınız.”
– “Yemeğin bereketi, önce ve sonra elleri, ağzı yıkamaktır.” (Tirmizi Et‟ime:39)
– Yemek yemeden önce Besmele çekiniz, sağ elle yeyiniz ve önünüzden yeyiniz.” (Age:2)
– “Helalden yeyiniz”
– “Kızgın yemeyiniz, yemeğe üflemeyiniz.”
– “Lokmaları küçük tutunuz.”
– “Yemek yerken konuşmayınız.”
– “Artık bırakmayınız, israf etmeyiniz.”
– “Yerken acele etmeyiniz, iyice çiyneyiniz.”
– “Çok yemeyiniz.”

Hz.Peygamber (as) yemek yerken oturarak ve bir yere dayanmadan yemeyi tavsiye etmiştir. Şöyle buyurur:
– “Bir yere dayanarak yemek yemem.” (R.Salihın:749) + (Ramuz el-Ehadis:545/13)

Peygamber (as) çok yemekten men etmiştir. Bir gün göbekli biri ile karşılaşmış, parmağı ile şişmiş göbeği dürterek “Bu böyle olmamalıdır.” Demiştir. Bu konuda şu hadisleri zikredebiliriz:
– “Dünyada çok yiyenler, ahirette aç kalacaklardır.” (Tirmizi, Kıyamet:37)
– “İbadet az yemektedir.” (Ramuz el-Ehadis:195/9
– “Yemeyi çok yemekten sakınınız.” (Age:177/2)
– “Her hastalığın başı karnı fazla doldurmaktır.” “Her hastalığın başı karnı fazla doldurmaktır.” “Her hastalığın başı karnı fazla doldurmaktır.” (Age:72/10)

– “İnsanoğlu karnından daha zararlı bir kap doldurmamıştır.” (ibni Mace Et‟ime:50)

– “Ümmetim için çok korktuğum şey; çok yiyip karınlarının büyümesi, çok uyumaları, tembellik ve inanç zayıflığıdır.” (Ramuz el-Ehadis:20/10)

Şişmanlıktan, fazla kilolardan kurtulmak için de şöyle demiştir:

– “Bedenlerinizi açlık ve susuzlukla zayıflatınız, etlerinizi azaltınız, yağlarınızı eritiniz böylece onları cennette misk ve kâfur ile karıştırılmış temiz etle değiştirmiş olursunuz.” (Ramuz el-Ehadis:8/13)

Allah Rasûlünün Tıp konusunda en çok önem verdiği ve üzerinde durduğu iki konu vardır. Birincisi temizlik, ikincisi de yeme içme konusudur. Bugünün en tehlikeli hastalıklarının biri obezite’dir. Çünkü bu hastalık bir çok hastalığa yol açar. Bu hastalıklardan bazıları şunlardır:
– Kalp – damar,
– Solunum sistemi,
– Sinir sistemi,
– Tansiyon,
– Şeker,
– Eklem rahatsızlıkları,
– Âdet düzensizliği,
– Böbrek rahatsızlıkları,
– Kanser,
– Mide hastalıkları,
– Kısırlık,
– Beynin normal çalışmaması,
– Hazımsızlık ve
– Bağırsak rahatsızlıklarına etki yapan bir hastalıktır.
– Ayrıca; gaflete ve manevî duyguların ölmesine neden olur.
Çok yiyenin, hizmeti az olur, ibadeti az olur.
Can boğazdan gelir derler ama can boğazdan da gider.

Burada iki bilim adamımızın ifadelerine yer verelim:
Prof Dr.Atilla Büyükgebiz, Türkiye‟de 2005 yılında obezite tedavisi için devlet ve özel sektörde 60milyon YTL harcandığı bildirildi. Yapılan açıklamada, obezitenin, genetik ve çevresel etkileşimleri olan ciddi ve kronik bir hastalık olduğuna işaret edilerek, hastalığın sadece gelişmiş ülkelerde değil, gelişmekte olan ülkelerde de sorun haline geldiği ifade edildi. Türkiye‟de son okul çalışmaları sonuçlarına göre obezite oranının giderek arttığı ve yüzde 10 – 15 aralığında gözlendiği kaydedilen açıklamada, obezitenin hem direkt olarak obezitenin önlenmesiyle ilgili sağlık harcamalarını, hem de obezite nedeniyle oluşan kalp, böbrek, mide, barsak sistemi gibi değişik organlardan oluşan hasarların giderilmesi için yapılan dolaylı sağlık harcamalarını kapsadığı belirtildi. (13.12.2006 – Yenişafak)
Proteinin de fazlası zarar:
Genellikle 40 – 50 yaş arası erkeklerde, nadiren menopoz devresinden sonra kadınlarda görülen gut hastalığına fazla protein de neden olabiliyor. Dr.Aytaç Akın, fazla protein alan kimselerde ürik asit idrarla dışarı atılamayacak kadar çoğalırsa, ürik asit kristallerinin eklemlerde birikerek gut hastalığına sebep olduğunu söyledi. Genellikle ayak başparmağının ani gelen bir sancıyla kızarmasıyla anlaşılan gut hastalığında, dizde ve el parmaklarında da nadiren aynı durumun ortaya çıkabileceğine dikkat çeken Akın, “Kızarıklık artarak parlak kırmızı bir renk alır. Aniden gelen sancıyla birkaç gün içinde geçer. Sancı sırasında hafif ateş ve iştahsızlık görülse de, genel sağlık durumunda ciddi bir bozulma olmaz.” Diye konuştu.

Kayda değer bir haber de şöyle:
Şişman kadınlarda kanser riski daha fazlaymış!
İngiltere‟deki Oxford Üniversitesi araştırmacıları, orta yaş ve üzerindeki binlerce kadının kansere yakalanmasının ardındaki en önemli etkenin aşırı kilolar olduğunu öne sürdü. İngiltere‟de yapılan türünün en kapsamlı araştırmasında, ülkede 50 – 60‟lı yaşlardaki kadınlarda tespit edilen yılda 6bin yeni kanser vakasının obeziteden kaynaklan-dığını belirten Oxford Üniversitesi araştırmacıları, özellikle rahim ve gırtlak kanserlerinin yarısının kiloyla ilişkili bulunduğunu iddia etti. Bir milyondan fazla kadının üzerinde yapıldığı belirtilenTIBB-I NEBEVİ
araştırmanın sonuçları, ayrıca aşırı şişmanlığın kadınlarda lösemi, pankreas, yumurtalık, böbrek, meme ve bağırsak kanserleriyle multiple myeloma ve non Hodgkin‟s lenfoma gibi kanser türlerine yakalanma riskini artırdığını da ortaya koydu. LONDRA (AA) (13.12.2006 – Yenişafak)

Çok yemekten kendini alamayan ne yapmalıdır?
– Çok yemenin sebep olduğu hastalıkları düşünmelidir.
– Oburluğun yapacağı manevi tahribatı göz önüne getirmelidir.
– Önüne az yemek koyarak, az çeşitle çok yeme arzusunu kırmalıdır.
– Obur kimselerle beraber yiyip içmemelidir.
– Açlık çekenleri, açlıktan ölenleri düşünmelidir.
– Öğün atlatmamalı, düzenli yemeli ve acıkmadan yememelidir.
– Taze ekmekten ve iştah açıcı şeylerden uzak durmalıdır.

Peygamber (as) çok yiyip de geğirmeyi sevmezdi. Geğiren birine şöyle demiştir:
– “Bırak şu geğirmeyi canım! Dünyada karnını tıka basa doyuran, kıyamet günü aç kalacaktır.”

Esma (ra) nın naklettiğine göre peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:

– “Yemeği soğutunuz. Sıcak yemeyiniz. Zira o sıcağın şiddeti cehennemin nefesindendir. Soğu-manın bereketi vardır.” (Ramuz el-Ehadis:6/12)

Bir hadislerinde de bize şunu tavsiye etmiştir:
– “Yemeği sıcak yemekten kaçının. Yemeğin bereketi gider. Soğuk yemeği tavsiye ederim. Zira onun yemesi daha uygundur.” (Ramuz el-Ehadis:175/5)

Allah’ın Rasûlü yemeğe bir miktar tuzla başlamıştır. Bunu bir ilim adamımız şöyle izah etmiştir. “Sefalik faz birkaç defa sidimüle edilir. Tükürük guddeleri daha fazla salgı yapar. Sindirim ve ağızdaki karbonhidrat parçalanması daha kolay olur. Mide motilitesi artar. Pankreas ve bağırsaklar üzerinde müsbet etkiler meydana gelir.”
“Yemekten sonra alınan tuz, ağza bol miktarda gelen pityalin ile, dişlere yapışmış olan karbon-hidratlar çözülüp eritilir ve diş çürümelerini önler. Ayrıca ağızda antiseptik özelliği gösterir.” (Prof.Dr. Zeki Çıkman, Tıbbın Özü Sh.27)
Soğan, sarımsak, Kur‟an‟da Bakara Sûresi ayet 61‟de geçer.
Peygamber (as) ın tavsiye ettiği ve şifa kaynağı olarak gösterdiği şeylerden biri de sarımsaktır.
Sarımsak koruyucudur. Birinci Dünya Savaşı‟nda askerlerin hasta olmaması için bol bol sarımsak yedirilmiştir.
– Sarımsağın protein ve kalori değeri yüksektir.
– Sarımsak, antibiyotiktir. Aynı zamanda güç verir.
– Kalp – damar hastalıklarına sarımsak şifadır.
– Sarımsak, kansere karşı koruyucudur.
– Sarımsak, kan dolaşımını düzenler, kanı temizler.
– Eklem ağrılarına iyi gelir. Günde 2–3diş yenmesi yeterlidir Çiğnemeden parçalanıp yutulursa kokmaz.

Peygamber (as) bir hadislerinde:
– “Sarımsak yiyen ağzının kokusu gidinceye kadar camiye gelmesin.” (Müslim, Mesacid:76) buyurarak, sarımsak yiyenin başkalarına eza vermemesini de istemiştir.

Genç Beyin Dergisi Sayı:66, Sayfa 12-13‟te sarımsakla ilgili Dr.Sencer Tepe (Sağlık Bakanlığı Daire Başkanı) “Mucizevi ilaç” başlığı altında sarımsakla limonun nasıl şifa kaynağı olduğunu şöyle anlatıyor:
– “2 litre limon suyunu 40 diş soyulmuş ve ezilmiş sarımsak, ışık olmayan bir kavanoza konulur, 25 gün çalkalanır. 25 gün sonra sabahları aç karnına yarım çay bardağı içip en az yarım saat bir şey yiyip içilmezse şu faydaları görülecektir.
1. Damar hastalıklarını ve hiper tansiyonu önler.
2. Kolesterol ve lipidi düşürür. Şekeri düşürür.
3. Böbrek ve safra taşlarını eritir.
4. Ülser mikrobunu öldürür.
5. Romatizmal ağrıları giderir.
6. Beyin hücrelerinin ve sinir sisteminin yenilenmesini sağlar.
7. Vücudun bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Kansere karşı korur.”
* * *
Aynı dergide Dr.Duha Nur Tekinalp de sarımsağın şifa deposu olduğunu ve faydalarını uzun uzun açıklıyor.

Cenabı-ı Allah verdiği her derdin şifasını da yaratmıştır. Bize düşen, onu arayıp bulmak ve tedavi olmaktır.

TIBB-I NEBEVİ
Mustafa ÖSELMİŞ