Çörek Otunun Faydaları

Eylül 16, 2018 0 ile Sifa-i Ruh

 

Prof. Dr. Menşure Özgüven Çukurova Üniversitesi  Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü

Çörekotunun faydaları,bileşiminde bulunan değişik maddelerin etkisiyle açıklanmaktadır.

Almanya’da, 600 hastada çörekotu yağı etkilerinin araştırıldığı bir çalışmada, toz allerjisi, akne, nörodermatit, astım ve genel immun sistem zayıflığı gibi allerjik hastalıkların % 70’ inde iyileşme sağlandığı görülmüştür.

Çörekotu (Nigella sativa) çok eskiden beri bilinen bir kültür bitkisidir.Ülkemizde ekmeklerde, çöreklerde ve bazı peynir çeşitlerinde yaygın olarak kullanılmaktadır.

Çörekotu ve çörekotu yağı eski Mısırlılar tarafından da çok iyi bilinmekte, tedavi ve kozmetik amaçlı veya baharat ve yemeklik yağ olarak yaygın biçimde kullanılmaktaydı. Firavunların özel hekimleri daima bir kase çörekotunu hazır bulundurur, ölçüsüz yemek ziyafetlerinden sonra hazmı kolaylaştırmak amacıyla veya soğuk algınlığı, baş, diş ağrıları ve iltihaplarda  ilaç olarak faydalanırlardı.

Arkeologlar, Tutankhamun’un mezarında değerli eşya yanında bir şişe çörekotu yağı bulmuşlardır. Eski Mısırlıların bronz renkli güzel tenlerini çörekotu yağına borçlu oldukları, güzellikleriyle ünlü kraliçe Nefertite ve Kleopatra’nın da tenlerini güzelleştirmek ve bronzlaşmak için çörekotu yağı kullandıkları bilinmektedir.

Hippokrates ve Dioscorides eserlerinde çörekotundan ‘melanthion’ adıyla sözetmişlerdir.

Hz. Muhammed’in, “çörekotuna kıymet verin, zira o ölümden başka her derde şifadır” dediği rivayet edilmiştir. Çörekotu ortaçağ başlarında Avrupa ülkelerinde de önem kazanmıştır.

Alman krallarından Büyük Karl ve Ludwig der Fromme 9. yüzyılda ülkelerinde çörekotu tarımı yapılmasını sağlamışlardır.

İbn Sina, eserlerinde çörekotunun çok yönlü etkilerini açıklamıştır. Çörekotu, 18. yüzyıla kadar kuduz ve yılan ısırmaları ile tümörlerin tedavisinde, antiinfl amatuvar (iltihap giderici) ve süt arttırıcı olarak çok amaçlı kullanılmıştır.

Anadolu’da eskidenberi, özellikle sık hastalanan, zayıf ve direnci düşük kişilere çörekotu yedirilmektedir. Çörekotu batılı ülkelerde 200 yıl kadar unutulup ihmal edilmiştir. 1990’lı yılların başında, Barones adlı değerli bir yarış atı ağır bir astıma yakalanıp hiçbir tedaviden fayda görmeyince, sahibi,

Mısırlı bir hekimin, Kuzey Afrika’da çörekotu tohumunun bağışıklık bozukluklarını tedavi amacıyla yüzyıllardır at yemine katıldığını söylemesiyle çörekotunu kullanmış, astımlı at iyileşerek tekrar madalya kazanmıştır. Bu durum, çörekotunu doğal tedavi yöntemleri uygulayan hekimlerin ilgi odağı haline getirmiştir.

Astım ve nörodermatitin çörekotu ile tedavisinde başarı elde edilmesi neticesinde, başta ABD ve Almanya olmak üzere pekçok ülkede çörekotunun etkileri ve etkili maddeleri üzerine araştırmalar başlatılmıştır.

Çörekotunun antiinflamatuvar, antibakteriyel, antimikotik, antiallerjik, immunoregulator, antidiyabetik ve antiromatizmal etkileri olduğu tespit edilmiştir.

Çörekotu tohumlarından soğuk presleme ile elde edilen sabit yağın, başta linoleik asit olmak üzere yüksek oranda çoklu doymamış yağ asitleri içerdiği bilinmektedir.

Bu doymamış yağ asitlerinin vücutta enzimler aracılığı ile prostoglandin sentezine katıldıkları tahmin edilmektedir. Prostaglandinler, vücutta birçok organ ve dokuda sentezlenen ve çeşitli fizyolojik ve farmakolojik etkileri olan lokal hormonlardır.

Başlıca etkileri bağışıklık sistemi ve düz kaslar üzerinedir. Çörekotundaki çoklu doymamış yağ asitlerinin dolaylı olarak vücutta bağışıklık sistemini dengeleyerek allerjik reaksiyonları, astımı ve nörodermatiti frenlediği ve birçok metabolizma fonksiyonunu olumlu etkilediği düşünülmektedir.

Çörekotunun diğer faydaları, bileşiminde bulunan değişik maddelerin etkisiyle açıklanmaktadır.

Almanya’da, 600 hastada çörekotu yağı etkilerinin araştırıldığı bir çalışmada, toz allerjisi, akne, nörodermatit, astım ve genel immun sistem zayıfl ığı gibi allerjik hastalıkların % 70’ inde iyileşme sağlandığı görülmüştür.

ABD’de Besin Destekleri Sağlık ve Eğitim Yasası’na göre, kronik hastalıkları önlemede ve frenlemede faydalı olduğu saptanan tıbbi bitkiler ‘besin desteği’ veya ‘gıda tamamlayıcısı’ olarak tarif edilmektedir.

Bunlar gıda kategorisi içinde kabul edilmekte ve tablet, kapsül vb. dozaj formlarında satışa sunulmaktadır Bu ürünlerin satışı için FDA’nın onayını alma zorunluluğu yoktur.

Ancak tıbbi etkilerine dair iddialarda bulunulamaz. Etiketlerde ve reklamlarda sadece insan vücudunun yapı ve fonksiyonlarında meydana getirdiği değişikliklerden bahsedilebilir.

ABD’de yıllık ortalama besin desteği tüketim değeri 12.7 milyar dolar civarındadır ve çörekotu çok rağbet gören besin desteklerindendir. Almanya’da da çörekotu tohumları ve soğuk presleme yöntemiyle elde edilen çörekotu yağı pür yağ veya kapsüller şeklinde eczanelerde satılmakta ve yaygın olarak kullanılmaktadır.

Son yıllarda, çörekotunun anavatanı olan ülkemizden dışalım talepleri bulunmaktadır. Ancak batılı ülkelerde-yanlış bilgilerle- Mısır’dan temin edilen çörekotunun kaliteli ve tıbbi değeri olan Nigella sativa olduğu düşünülmekte ve tıbbi değeri olmayıp floristik amaçla kullanılan

Nigella damascena, yani Şam çörekotu Food and Drug Administration: Gıda ve İlaç Dairesi kotu, ‘Türk çörekotu’ olarak adlandırılmaktadır.

Çörek otunun verim potansiyelini, yüksek verim ve kalite elde edebilmek için uygun tohumluk miktarını, ulaşılabilecek sabit yağ ve yağ asitleri oranlarını saptayabilmek amacıyla Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü deneme alanında yürüttüğümüz çalışmalarda, birim alana atılacak en uygun tohumluk miktarını belirlemek için 0.5, 1.0, 1.5 ve 2.0 kg’da dört farklı tohumluk miktarı uyguladık.

Sabit yağların eldesi ve elde edilen sabit yağın yağ asitleri analizleri Almanya’da Landesanstalt für Pfl anzenbau Forchheim’da, uçucu yağ analizleri ise Bundesforschungsanstalt für Ernährung’da gaz kromatografi si kullanılarak yapıldı. En yüksek verimi, en düşük tohumlu miktarı uygulamasından elde ettik.

Birim alandaki bitki sayısının artışıyla bitkilerde yatma meydana gelmekte, bu da kapsüllerde tohum bağlama oranının azalmasına neden olmaktadır. Bununla birlikte, bölge koşullarında elde edilen tüm verimler, İzmir ve Hindistan’daki çörekotu tarımıyla ilgili çalışmalarda belirtilenlerden önemli düzeyde yüksek bulunmuştur.

ÇÖREKOTU ve YAĞINDAN YARARLANILMASINA İLİŞKİN BAZI TAVSİYELER

Gıda desteği olarak çörekotu yağı Tedavi amacıyla kullanılacak çörekotu yağının mutlaka soğuk presleme yöntemiyle elde edilmesi gerekmektedir. Değerli doymamış yağ asitlerinin zarar görmemesi için, çörekotu yağı ısıtılmamalıdır. Koyu kahve rengindeki yağ, koyu renkli şişelerde, karanlık ve serin yerlerde muhafaza edilmeli, taze ve bozulmamış olmalıdır.

Uçucu yağların uzun süre ağız yolundan kullanılması karaciğeri yorduğu için, çörekotu yağı da kür şeklinde 8, en fazla 12 hafta süreyle, yemeklerle beraber ve bol su içerek aşağıda belirtilen dozlarda alınmalıdır:

Soğuk presleme ile elde edilen çörekotu yağının herbiri 400 mg içeren kapsüllerinden

Çocuklar günde 1 – 2 kez, 1 kapsül

Yetişkinler günde 1 – 2 kez, 1 – 2 kapsül

Veya yağ olarak

Çocuklar günde 1 – 2 kez, 1/4 tatlı kaşığı

Yetişkinler günde 1 – 2 kez, 1/4 – 1/2 tatlı kaşığı

Mutfakta çörekotu ve çörekotu yağı hazım kolaylaştırıcı etkisi ve güzel tadı nedeniyle;

– Ekmek, börek, çörek, baklagiller ve lahana türü sebzelerde çörekotu kullanılabilir.

– Kızartılmış veya pişirilmiş etin üzerine 2 tatlı kaşığı çörekotu yağı ilave edilebilir.

– Sucuklara öğütülmüş çörekotu ilave edilebilir.

– Salatalara çörekotu ve yağı ilave edilebilir.

– Turşu yapımında çörekotu kullanılarak hem güzel bir aroma sağlanır, hem de antibakteriyel etkisi dolayısıyla turşunun bozulması önlenir.

– 1 yemek kaşığı çörekotu üzerine kaynamış su ekleyip 10 dakika demleyerek çay yapılabilir.

– Miktarı isteğe bağlı olarak, çekilmemiş kahveye ilave edilip kahveyle birlikte öğütülebilir.

-Kozmetik olarak çörekotu ve çörekotu yağı

– Doğal ve güzel bir cilt için, kırmızı kuru üzüm çörekotu yağında bekletilip hergün bir yemek kaşığı yenir. Veya kırmızı kuru üzüm ile çörekotu tohumları birlikte çiğnenerek yenir; böylece ağızda ferahlatıcı bir tad ve koku da kalır.

– Parlak ve güzel saçlar için; 250 ml saç şampuanına 1 yemek kaşığı çörekotu yağı ilave edilir.

 

Sağlık Çevre Kültürü Dergisi / Bahar ’08-1