Salgın Hastalıklara Karşı Dualar ve Hat Sanatı

Eylül 14, 2020 0 ile Sifa-i Ruh

Tedbir ve Doğal Tedavilerin yanında Duaları okuyup evinize asarak Salgın Hastalıklardan Allah(c.c)’ın İzniyle korunmaya çalışabilirsiniz

Filibeli Bakkal Ârif Efendi’nin hilye-i şerîfe şeklindeki iki tâun duâsı levhasından söz edeceğim. Biri Türkpetrol Vakfı’nda (resmi için bkz. M. Uğur Derman, İslâm Kültür Mirâsında Hat San’atı [İstanbul: IRCICA, 1990], no. 151), aşağıda görülen diğeri ise Kerem Kıyak koleksiyonunda bulunan, birbirine hayli benzeyen bu levhaların her ikisi de H. 1317 (1899–1900) tarihlidir. İkisinin de hilyelerde “baş” denilen kısmında sülüs hattıyla Besmele (en-Neml 27:30’daki şekliyle) vardır. Türkpetrol Vakfı’ndaki levhada Besmele’den sonra rikā‘ hattıyla şöyle bir hikâye anlatılıyor:

Rivâyet ederler ki er-Reşîd döneminde Bağdad halkı büyük bir tâun felâketi yaşamış. Pek çok kişi telef olmuş, o kadar ki, yaşlıların yanında 12.000 de genç ölmüş. Veba her bir eve girmiş, yalnız “mübârek” dedikleri bir tüccarın evi hariç. Bu acîb ve garîb durum halk arasında çok konuşulmuş ve sonunda olay er-Reşîd’in kulağına kadar gitmiş. O da tüccarın huzûruna getirilmesini emretmiş, getirilince ona sorular sormuş, nasıl olur da vebanın kendisine tesir etmediğini sual etmiş. Adam şöyle cevap vermiş: “Ey Emîre’l-müminîn, Allah (subhânehu ve te‘âlâ) beni ve evimin halkını bu hastalıktan bir duânın bereketiyle korudu. Rivâyete göre Ebû Hanîfe (Allah ondan râzı olsun) bu duâyı okuyanı, üzerinde yahut evinde bulunduranı ve de çocuklarını Allah’ın vebadan koruyacağını söylermiş.”

Söz konusu duâ, levhanın “göbek” kısımında nesih hattıyla yazılmış olup iki levhada aynıdır ve Türkçesi (aşağı yukarı) şöyledir:

Ey Allahım, Senden, yarattıklarının sayısınca ve tahtının ağırlığınca ve kendinden rızanca ve yüzünün nûrunca ve bilginin tamlığınca ve gücünün çokluğunca ve kudretinin genişliğince ve şükrünün hakikatince ve rahmetinin son noktasınca ve takdîrinin idrâkince ve zâtının bütünlüğünce ve tüm sıfatlarınca ve vasfının tamâmınca ve isimlerinin nihâyetince ve gizli sırrınca ve güzel koruyuculuğunca ve bol âlicenâplığınca ve nimet vericiliğinin mükemmelliğince ve cömertliğinin taşkınlığınca ve gazâbının şiddetince ve üstün rahmetince ve kelimelerinin sayısınca ve ermişliğinin çokluğunca ve ferdiyetinin tefrîdince ve vahdetinin tevhîdince ve bekānın kalıcılığınca ve ufuklarının sonsuzluğunca ve tanrılığının yüceliğince ve cebbâriyetince ve hamdince ve ululuğunca ve merhametince ve bağışlayıcılığınca ve lûtfunca ve ihsânınca ve hakkınca ve hakkının hakkınca diliyorum: ey Allahım, Senden diliyoruz ki bize şifâ ver ve endişelerden ve gamlardan ve vebadan ve belâdan ve yok olmaktan ve dünyada ve âhirette bütün âfetlerden ve sakatlıklardan çıkar yol göster, kef-he-ya-ayın-sad hakkı için ve ta-have ya-sin ve sad hakkı için ve ha-mim ayın-sin-kaf hakkı için ve şüphesiz Biz sana apaçık bir fetih verdik hakkı için ve rahmetin için ey merhamet edenlerin en merhametlisi.


Her iki levhanın da alt kısmında yine rikā‘ hattıyla şöyle bir hikâye yazılı:
Ebü’d-Derdâ’ya (Allah ondan râzı olsun) demişler ki, “Evin yandı.” Yangın mahallesine sirâyet etmişti. O da “Allah bunu yapmaz” diye cevap vermiş. Ona haberi üç kere tekrar etmişler, o da her defasında “Allah bunu yapmaz” diye cevap vermiş. Sonra biri gelip ona demiş ki, “Yangın tam evine yaklaşmışken söndü.” O da “Bunu biliyordum” diye cevap vermiş. Demişler ki “Bilemedik, bu sözlerin acâyib.” O da demiş ki: “Peygamber’in (salâ’llahu ‘aleyhi ve sellem) şöyle dediğini duydum: ‘Bu kelimeleri gece gündüz tekrarlayana hiçbir zarar gelmez.’ Ben de tekrarladım.”

Hikâyenin el-Gazâlî’nin İhyâ ulûmi’d-dîn adlı eserinde yer aldığı belirtilmiş en sonda; gerçekten de eserin “Kitâbü’l-ezkâr ve’d-da‘vât” adlı bölümünde, aşağıdaki duâ ile birlikte aynen geçiyor. ([Beyrut: Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye, 1433], c. 1, s. 417.) Ebü’d-Derdâ’nın duâsı nesih hattıyla levhanın “etek” kısmında verilmiş:

Ey Allahım Sen Rabbimsin, Senden başka ilâh yoktur. Sana tevekkül ettim ve büyük arşın Rabbi Sensin. Güç ve kuvvet sadece yüce ve büyük olan Allah’tandır. Allah’ın istediği oldu ve istemediği olmadı. Bil ki Allah her şeye kadîrdir ve Allah’ın bilgisi her şeyi kuşatmıştır ve her şeyi sayılarla hesaplamıştır. Ey Allahım, kendi şerrimden ve perçemlerinden tuttuğun bütün yaratıkların şerrinden Sana sığınırım. Gerçekten de Rabbim dosdoğru yol üzerindedir.

“Göbek” ve “etek” kısımlarındaki metinler kısmen muhtelif âyât, mukatta‘ât, ehâdis ve duâlardan oluşuyor —örneğin “şüphesiz biz sana apaçık bir fetih verdik” (el-Feth 48:1), “merhamet edenlerin en merhametlisi” (el-A‘râf 7:151; Yûsuf12:64, 12:92; el-Enbiyâ 21:83), “büyük arşın Rabbi Sensin” (et-Tevbe 9:129), “kef-he-ya-ayın-sad” (Meryem 19:1), “ha-mim ayın-sin-kaf” (eş-Şûrâ 42:1–2), “güç ve kuvvet sadece Allah’tandır” (Buharî, Kitâbü’l-ezan; Müslim, Kitâbu’s-salât) gibi.

Sâmi Efendi’nin celî sülüs hattıyla yazdığı H. 1319 (1901–2) tarihli tâun duâsı levhasının zırnık mürekkebiyle hazırlanmış ve iğnelenmiş kalıbı. (Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi, GY 98) 

Yesârîzâde Mustafa İzzet Efendi’nin ta‘lîk hattıyla yazdığı H. 1240 (1824–25) 
tarihli tâun duâsı. (Alif Art, eski Ali Kazgan koleksiyonu.)

Mahmud Celâleddin ketebeli, iki farklı kalınlıkta sülüs hattıyla yazılmış tarihsiz
tâun duâsı levhası. (Bugün nerede olduğunu bilmiyorum.)

Mustafa Râkım’ın sülüs hattıyla yazdığı H. 1227 (1812) tarihli tâun duâsı levhası.
(Suna ve İnan Kıraç Koleksiyonu.)

Tıkla Pdf Olarak Duaları İndir

Yazıcıdan Çıktı Çıkarmak için

Yazının Orjinal Kaynağı

https://t24.com.tr/k24/yazi/salgin-hastaliklarla-mucadelede-hat-san-ati-taun-duasi,2621