-Sorunun maddi ve manevi sebepleri olabiliyor ikisini birlikte değerlendirmeye çalışacağız. Mutlaka okuyalım.
-Halk arasında Yıldız düşüklüğü tabiri kullanılıyor bunu direk yıldızlara bağlamak doğru olmaz.
-Biz yazımızda insanda maddi ve manevi enerji düşüklüğü, sürekli yorgunluk,sürekli esneme, ezan anında tuvalet ihtiyacı, sakarlık, Unutkanlık, sürekli üzüntü, evlilik problemleri,
-Rüya görememe, rızık korkusu, faize-harama yönelme-gıybete merak, büyük konuşmak, hassaslığın kaybolması, her şeyden çabuk etkilenme, halleri için önerilerde bulunacağız.
Maddi Sebeplerine gelecek Olursak;
-Bedenimizin, bağırsaklarımızın âdeta bir çöp yığını haline gelmesi, sürekli yemek odaklı olup katkı madeleriyle, kimyasallarla dolu hale gelmemiz.
-Ve bunların birikmesi yemek üzerine yemek yememiz,Acıkmadan yemek yememiz. İyi çiğnemeden yemeği hemen mideye indirmemiz. Bunlar bedeni Bağırsakları yorar, insanı halsizleştirir manevi olarak da zarar verir.
-Bağırsaklarda iyi emilim yapamayınca yediğimiz gıdalardan da yeterince faydalanamayız.
-Nasıl ki çöplüklerin kokusu etrafa sinekleri toplar bizimde sindirilememiş gıdalarla dolu bağırsaklarımız, katkı maddeli atıklarla dolu bedenimiz habis varlıkları kendine çeker Şeytanı bize yaklaştırır,Yediklerimize ortak olur, Melekleri uzaklaştırır Şeytanın Fısıldamalarına kulak kesilir oluruz.
-Nitekim Habis varlıkların en sevdikleri yiyecekler Cips,bisküvi, Cola… Doğal sebze ve meyveyi sevmezler. Öyle diyordu 200 habis ruhun tasallutu altında olan kız..
Hadis-i Şerifte buyrulduğu üzere;
Muhakkak ki şeytan, insanın vücudunda kanın dolaştığı gibi dolaşır.” (Müslim, Selam, 24.)
İsrâ suresinin 64-65. âyetlerinde mealen şöyle buyrulur;
“Haydi, onlardan gücünün yettiklerini sesinle/çağrınla ayart! Süvarilerinle ve yayalarınla onlara karşı ordu topla; mallarına, evlâtlarına ortak ol, kendilerine vaatte bulun.
-Şeytan insanlara aldatmadan başka bir şey vaad etmez.
-Tabi Cenab-ı Hakka sığınır ve hatalardan vazgeçersek onların hiçbir tesiri olmayacaktır.
“Şurası muhakkak ki benim kullarım üzerinde senin hiçbir nüfuzun olmayacaktır. Vekil (koruyucu) olarak rabbin yeter.”
-Unutmayalım İlk imtihan yemek üzerineydi Hz. Havva ve Hz. Adem yasak meyve ile imtihan olmuştu.
Manevi Sebeplerine Gelecek Olursak
-Birde insanın kendime yaptığı yanlışlardan bahsedelim Günahlar özellikle Gıybet, Dedikodu, İftira, Öfke, Kin, Nefretle etrafa negatif enerji yayar kendi enerjimizden düşürürüz her günah bir iz bırakır,bedelini dünyadayken bile çekeriz gerek iç sıkıntısı ve başkalarından bize gelen zararlarla veya başka imtihanlarla. Tövbe İstiğfarla, Hak yemişsek hakkını vererek arınmaya çalışılabilir.
-Çevreden gelen Enerjiye gelecek olursak o da Gösteriş, Riya maksadıyla etrafta sosyal medyada en güzel anlarımızı mutlu pozlarımızı, evlatlarımızı paylaşıyoruz insanların yanında tüm meziyetlerimizi sayıp abartıyoruz bu gösteriş ve kibrin Cezasını da Nazara uğrayarak ödüyoruz bu konuda daha dikkatli olunmalı.
-Bir diğer Enerji düşüklüğü sebebimiz Olumsuz düşünceler, Negatife odaklanma, İnsan düşüncesinin yarısından fazlası olumlu yönde olursa güzel olayları kendine çeker yarısından daha fazlası olumsuz yönde olursa negatif olayları kendine çeker.
-Kuds-i Hadiste Cenab-ı Hakkın buyurduğu üzere;
“Ben kulumun zannı üzereyim. Beni nasıl tanırsa öyle muâmele ederim”
[Müslim]
-Biz Allah’ın olayları güzel yönde değiştireceğine, umutsuzluğa düşüp kendimizi helak etmememiz gerektiğini düşünerek olumluyu, iyiyi
Allah(c.c)’dan bekleyerek Dua edersek Allah (c.c.) enerjimizi de moral düzeyimizi de yükseltir sürpriz lütufları da yağdırır üzerimize.
Yusuf Suresinde Geçen Hazret-i Yakub(a.s)’ın oğullarına sözü gibi;
“Ey oğullarım, gidin, Yusuf’u ve kardeşini araştırın, Allah’ın rahmetinden umut kesmeyin; zira kafir kavimden başkası Allah’ın rahmetinden umut kesmez”
[Yusuf Suresi 87.Ayet]
-Ve Diğer bir nokta Boşa harcanan zamanımız, Amaçsız gayesiz oluşumuz, Ulvi bir hedefimizin olmayışı, bize emanet edilen yetenek ve kabiliyetleri insanlık yararına kullanmayıp israf edişimizde bizde bir iç sıkıntısı enerjisizlik oluşturuyor.
-Nitekim bir Hadis-İ Şerifte şöyle buyruluyor;
“İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır”(el-Aclûnî)
Peki Neler Yapabiliriz.
-Maddi ve Manevi olarak Kan durumu uygunsa Hacamat, Sülük tedavisi enerjiyi yükseltir, Nazara iyi gelir, Atıkları temizler hafiflik verir.
-Toprakta Yürümek,
-Yeşilliğe Bakmak,
-Doğal Gül, Lavanta kokusu koklamak,
-Su sesini dinlemek,
-Yüksek yerlere oksijeni bol Yaylalara çıkmak.
-Doğal Taşlar kullanmak, Yüzük kolye, bileklik olarak takmak insana fayda sağlar Akik,Zümrüt, Yakut gibi.
-Tövbe İstiğfar çekmek Günahlardan pişmanlık duyup uzaklaşmak helallik almak fayda sağlar.
-Katkı Maddeli gıdalardan özellikle Kola, Cips, Bisküviden uzak durmak.
-Ayrıca, Gusül almanız gereken halde yiyip içmekte ruhsal olarak problem oluşturur,enerji düşer.İbni Arabi,”Gusül halindeyken yiyip içmekten sakının’ der.
-Beslenmeyi düzeltip, Kabızlık varsa ona yönelik ilk etapta Kayısı, İncir tüketimi arttırılabilir.
-Vücudu Arındıracak bitkiler kullanılabilir. Bir çay kaşığı toz zencefil, bir limon veya greyfurt suyu bir tatlı kaşığı balla karıştırılıp bir su bardağına konularak üstü suyla doldurulup günlük bir bardak içilebilir.
-Duş suyuna sirke katılabilir.
-Sadaka vermek sıkıntıyı giderir inşallah sadaka verebilirsiniz.
-Geceleyin Teheccüde kalkmak bu saatlerde dua etmek önemli ve çok etkili.
–İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin buyurduğu gibi:
Dertlerin, belâların gelmesine sebep, günâh işlemektir. Belâlar, sıkıntılar, günâhların affedilmesine sebep olur. Allahü teâlâ, sevdiklerinin günâhlarını affetmek için, onlara dert, belâ gönderiyor. Tövbe, istiğfâr edince de, günâhlar affolur. Dert ve belâ gelmesine lüzûm kalmaz, gelmiş dertler de gider. O hâlde, dert ve belâdan kurtulmak için, çok istiğfâr okumalıdır.
-Dilden çıkan dua ses olarak varlığa etki eder ve duaların seslerinin şekli vardır ve varlığa dönüşürler. O yüzden Zikirde önemli
Kur’an-ı kerimde mealen;
(Yunus aleyhisselam, “Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü minezzâlimîn” duasını okuyup kurtuldu) buyuruluyor.
Peygamber efendimiz de, (Dert bela gelince, Yunus aleyhisselamın bu duasını okuyanı, Allahü teâlâ muhakkak kurtarır) buyuruyor.
-(“Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahil aliyyil azîm” okumanın 99 faydası vardır. En hafifi, kederi ve sıkıntıyı giderir) hadis-i şerifi bir müjdedir. Çünkü şimdi bizi en çok bunaltan, bu keder ve sıkıntıdır.
-İmam-ı Rabbani hazretleri, her gün, başında ve sonunda 100 salavat okuyarak, bunu 500 kere okurmuş. Bir kimse, bu büyük zatın kitabında yazılı olduğunu düşünerek okursa, o zat okumuş gibi tesirli olur.
-Dua olarak Ayrıca Cevşen, Evrad-ı Kudsiye, Celceletüye kasidesi, Ashab-ı Bedir’in İsimleri okunabilir.
–Bir Diğer Yöntem Bu Aşağıdaki Dualarda birlikte günlük okunursa çok tesirli olur herşeyden çabuk etkilenenlere faydalı olur biiznillah.
7 Ayet-el Kürsi
7 Fatiha Suresi
7 Kafirun
7 İhlas
7 Felak
7 Nas suresi okumak
-Allahümmağfirlî veli valideyye velil müminine ve’l müminat ve’l-müslimine ve’l-müslimat el-ahyai minhümve’l-emvat birahmetike ya erhamerrahimin.” 7 defa okunur.
-“Sûbhânallâhi vel-hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhû vallâhu ekber ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azim.” 7 defa okunur.
-“Allâhümme salli âlâ seyyidina muhammedin abdüke ve resulike nebiyyil ümmiyi ve ala alihi ve sahbihi ve sellim.” 7 defa okunur.
-“Allahümmef’al bi ve bihim acilen ve ecilen fid dini ved dünya vel ahirati ma ente lehü ehlün ve la tef’al bina ve bihim ya mevlana ma nahnü lehü ehlun inneke gafurun halim cevvadün kerim raufür rahim.” 7 defa okunur.
-Anlamı: “Allahım! Bana, anne ve babama ve bütün mü’minlere acilen ve diğer zamanlarda, dünya ve âhirette Senin lûtfuna lâyık şekilde muamele buyur. Bize, bizim lâyık olduğumuz muameleyi yapma. Sen bağışlayıcısın, cömertsin, ilim sahibisin, kerîm, raûf ve rahimsin.”